Bağımsız takımlar ve F1'in geleceği
Super Aguri'nin Formula 1'den çekilmesi, küresel ekonomide kaydedilen gerileme ve yeni sponsorların F1'e girmekte isteksiz davranması, bağımsız ekipler başta olmak üzere takımların gelecekleri konusunda soru işaretlerine neden oluyor.
Daha birkaç gün önc e FIA Başkanı Max Mosley, gelirlerdeki azalma ve artan maliyetler nedeniyle F1'de "büyük bir mali kriz" uyarısında bulunmuştu.
2002'ye dönersek, Formula 1'de çok kısa sürede Prost ve Arrows'un eridiğini gördük. Takım patronları, Formula 1'in 11 Eylül 2001 sonrası ekonomik atmosfere nasıl tepki verdiği konusunda sorulan sorulara verdikleri cevaplar şöyle oldu:
S: Formula 1'in, Prost ve Arraws takımlarının kaybedilmesine nedne olan 9/11 ekon omik gerilemesinin olduğu dönemdeki aynı hataları tekrar etme riski nedir?
Flavio Briatore: Kesinlikle aynı hataları tekrarlıyoruz. Formula 1'de insanlar hala, ekonomide durum ne olursa olsun, F1'in yoluna devam edeceğine inanıyor.
Ancak durum pek de öyle değil. Bunun birçok örnekleri gördük. Bunun son misali de Super Aguri. Hatalarımızdan asla ders çıkartamıyoruz, sadece daha fazla para harcamaya devam ediyoruz.
Christian Horner: Padokta her takımın üzerinde fikir birliğine vardığı bir şey var, o da maliyetleri kontrol altına almamız gerekti. F1 hala, potansiyel gelirlere karşı ora nsız bir harcama içinde. Bu özellikle ekonomik olarak sıkıntılı zamanlarda böyle oluyor. Tüm takımlar buna belli bir reaksiyon gösteriyor ancak bunun için hala acilen harekete geçilmiş değil.
John Howett: Piyasa kötüleştiğinde, sadece buna hazır olanlar hayatta kalıyor. F1 hala, talep, izlenme oranı ve popülerite açısından, özellikle de gelişmekte olan Rusya, Çin, Hindistan ve tüm Güney Amerika piyasaları için en güçlü sporlardan biri. F1'in hala çok daha fazla yayılma alanı olduğuna kuvvetle inananlardan biriyim. Ancak henüz bu yeni piyasalardaki alternatif gelir kaynaklarını gerçek manada kullanıbilmiş değiliz.
S: Super Aguri'nin F1'den çekilmesi kötü bir mesaj değil miydi?
Nick Fry: Bu konuda sorulması gereken ilk soru şudur: F1, yeterince mali kaynağa sahip olmayan özel bi r takımın yer alacağı bir yer midir? Bu sporda, her zaman en d ibe düşerek olmak ya da olmamak sınırında çalışan takımlar olmuştur ve olacaktır da. F1'in gerçek misyonu, Volkswagen'i, Audi veya bir başka üreticiyi buraya çekebilmektir. Yoksa Arrows ve Prost'la aynı kaderi paylaşabilecek, daha fazla sayıda bağımsız takımı getirmek gibi bir misyon sözkonusu değil.
Özel takımlar genelde ilk sezonlarını geçirebilecek gelirlere sahip olduğunda yarışıyorlar ama ikinci, üçüncü sezonda devam edebilecek geliri üretemediklerinde çekiliyorlar. Eğer bunu başaramayacaksanız, buraya hiç girmemelisiniz.
John Howett: Evet, gerçekten iyi bir organizasyona, iyi bir yönetime sahip değilseniz, zorlu bir piyasaya girdiğinizde başarısızlığa çok daha fazla açık oluyorsunuz.
S: Peki, Super Aguri'nin çekilmesi , piyasanının bulunduğu noktaya göstermekten çok, potansiyel takımlara bir mesaj mı?
John Howett: Bence öyle. Vijay Mallya'nın Force India ile yaptığına bakın. Gayet iyi finanse edilen bir takım, ve Hindistan piyasa sını kullanmak için benzersiz bir fırsat.
Colin Kolles: Bence Super Aguri özel bir durum. Yani Super Aguri suni olarak oluşturulan bir ekip. Dolayısıyla yatırımcıları ve sponsorları çekmesi oldukça zordu, çünkü farklı bir ticari plana göre yönetiliyordu. Bunun tam tersi olarak Force India oldukça başarılı çünkü doğru kararlar verdik. Evet, biz de bağımsız bir takımız fakat güçlü ortaklarımız ve oldukça iyi yapılanmış bir ticari planımız var.
S: Aguri'nin kaybı, F1'e yeni bağımsız takımların gelmesini zorlaştırır mı?
Mario Theissen: Sanmıyorum, umarım öyle olmaz. Benim düşüncem, üreticilerle bağımsızların karışık olduğu bir şampiyonaya ihtiyaç duyduğumuz yönünde. Bütçe sınırlandırmasıyla daha istikrarlı bir duruma doğru gidiyoruz. Üretici takım fikrinden her zaman nefret etmişimdir, dolayısıyla maliyetleri düşürmek çok daha iyi olacak. Yeni düzenlemeler de tümüyle buna yönelik.
Christian Horner: Bağımsız bir takımın F1'e girmesi için ihtiyaç duyduğu yatırıma bakacak olursanız, sadece tek başına ticari bir modelle bu işin başarılacağı pek makul görünmüyor. Yani asıl ihtiyaç duyduğumuz konu maliyetlerin kontrol altına alınması.
Flavio Briatore: 1997'de Ligier'i sattığımda, takımı satın almakla ilgilenen altı veya yedi kişi olduğunu hatırlıyorum. İnsanlar takımı almak için kuyruğa girmişlerdi. Super Aguri'nin çekilmesi yle olan şey, bugünlerde daha az sayıda insanın Formula 1'le ilgilendiğini gösteriyor.
S: Gelecek yıl bütçe kısıtlaması ve KERS'in Formula 1'i daha cazip hale getireceğini ve hem mevcut takımlar hem de potansiyel yeni takımlar için iyi olacağını düşünüyor musunuz?
Mario Theissen: İki yıllık zamanda bütçe sınırlamaıs bağımsız takımlar için gerçekçi olmalı. KERS ise sadece bu teknolojiden faydalanan üreticiler için değil, aynı zamanda F1'in kendisi için de iyi. Bu, sporun imajını değiştirecek. Bu da yeni sponsorlar çekecek. Kesi nlikle doğru yönde ilerliyoruz.
Ron Dennis: Bu tartışılabilir, çünkü maliyetleri herşeyden daha çok minimize eden faktör istikrardır. F1'in ticari modelindeki realite, her zaman sahip olduğun kadar harcadır. En basit ifadesiyle durum bu. Burası, para kazanmak için gireceğin bir ticaret değil. Burası kazanmak üzerine kurulu bir ticaret. Dolayısıyla sahip olduğunun hepsini kazanmak için harcarsın. F1'in ekonomisinin doğası budur.
John Howett: Bütçe kısıtlaması, daha küçük takımlara yardımcı olmayacak. Çünkü onlar zaten hiçbir zaman bu kadar harcamıyor. Ancak bunun rahatlatıcı bir faydası olacak, çünkü kaynakları bol takımları sınırlandıracak. Ayrıca bazı takımları da F1'e girmeye ve rekabetçi olmaya teşvik edebilir.
S: Concorde Anlaşması'ndaki belirsizlik Formula 1'de yapılacaklar konusunda nasıl bir etkide bulunuyor?
John Howett: Üç köklü mesele var: Gelen yılki McLaren-Ferrari arasındaki casusluk skandalı, Max Mosley ve etik konu su, çünkü birçok modern kuruluş, etik uygulamalara adapte olma konusunda &cced il;ok büyük bir baskı altında. Üçüncüsü de, bir dereceye kadar Concorde Anlaşması konusundaki belirsizlik. Bu faktörler F1'e girmeyi düşenen bazı firmalarda bir noktaya kadar tereddüte neden oluyor.
Nick Fry: Super Aguri için finansal bir ortak bulmaya çalışmakta bir etken vardı. Fakat bir dereceye kadar Concorde Anlaşmasıyla kontrol altına alınmış olacak bir şirkete yatırım yapan insanların bir beklentisi olacak.
Christian Horner: Her bir takımın F1'e girmek için tümüyle farklı bir gündemi var. O yüzden Concorde Anlaşması'nın herkesi FIA ile tek taraflı bağladığını düşünüyorum. Uzun dönemli istikrar önemli ve mümkün olan en kısa sürede de bu başlamalı.
0 yorum:
Yorum Gönder