Formula 1 İstanbul yarışlarının dördüncüsü yapılmasına rağmen yarışlara ilgi oldukça azaldı.

Formula 1 İstanbul yarışlarının dördüncüsü, Pazar günü İstanbul Park'ta yapıldı. Türkiye son Grand Prix yarışlarına, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Spordan Sorumla Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıkloğlu, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve milletvekillerinden oluşan kalabalık bir üst düzey katılım sağladı. Ancak seyirci sayısının dibe vurdu. Bu düşüşteki en büyük payın, yönetimi Türkiye'den almakta ısrar eden Formula 1 patronu Bernio Ecclesstone olduğu belirtiliyor.

PİSTİN DEVREDİLMESİ HATAYDI
İstanbul Park, ilk iki yıl, aralarından Valilik, Ticaret Odası ve İMKB'nin de bulunduğu iştirakçiler tarafından işletilirken 2007 yılında, Formula yarışlarının organizatörüne devredildi. Bu kurumlar birden tanıtım yapmayı durdurunca, Formula yarışının Türkiye'deki tanıtımı sınırlı kaldı. Yarışa gelenlerin büyük çoğunluğunu yabancılar oluşturdu. Bu yılki yarışları izleyenlerin yüzde 90'ının, yurtdışından gelen yabancılar olduğu belirtiliyor.
230 milyon dolara mal olan İstanbul Park, yılda bir defa Formula 1 için kullanılıyor. Sezon içinde yapılacak organizasyonlar için de Formula 1 yönetimi, astronomik rakamlar talep ediyor. Hem pist boş kalıyor, hem de organizasyon yapılmıyor. İlk iki yıl açık tribündeki biletler 20 YTL'den, ana tribündeki biletler 400 YTL'den satışa sunuluyordu. Diğer biletler de 200 YTL civarındaydı. Ancak son organizasyonda bilet fiyatları da tavan yaptı.

TÜRKİYE'DE 700 LİRAYA BİLET OLMAZ
Başından beri organizasyonun içinde yer alan Akfırat Belediye Başkanı Hilmi Yıldız kızgın. Yıldız, organizasyonun tanıtım eksikliği nedeniyle neredeyse fiyaskoyla sonuçlandığını dile getirdi. Dünyanın en büyük üçüncü stadının bu hale gelmemesi gerektiğini anlatan Yıldız, 'İstanbul Park 138 bin kişi kapasiteli bir stat. 138 ülkeden canlı yayın, 200 ülkede ise bant yayın yapıldı. Bu organizasyonun diğer ülkelerde izleyici sayısı 100 binden daha az olmadı ama bizde 40 bin. Bu seneki organizasyon fiyasko ile sonuçlandı. Organizasyonun tekrar Türkiye'ye verilmesi ve Türk halkına hitaben tanıtım yapılması gerekir. Ayrıca bilet fiyatlarının da Türkiye şartlarına uygun hale getirilmesi gerekir. Türkiye'de bin YTL'ye, 700 YTL'ye bilet satarsanız, tribününüz böyle boş kalır' dedi.

Tribünleri boş bırakan 5 neden

* Bilet fiyatlarının aşırı derecede yüksek olması

* Hava sıcaklığı ve rüzgar durumu

* Yeterli tanıtımın ve organizasyonun yapılamaması

* F1 yarışlarının Anneler Günü ile çakışması

* Türkiyede otomobil sporları kültürünün oluşmaması

Bilet fiyatları

Ana Tribün.....700 YTL

Silver...............400 YTL

Platinium........350 YTL

Açık tribün.....50 YTL


İstanbul Park'ın seyirci rakamları 4 yılda dibe vurdu

2005 yılında 200 bin kişi

2006 yılı 135 bin kişi

2007 yıl 80 bin kişi

2008 yılı 40 bin kişi

İstanbul Park dünyanın 3. büyük yarış pisti
1.5 milyar tutkunu olan Formula-1 yarışlarını Türkiye'ye taşıyacak Kurtköy pisti 2003 yılında yapıldı, Nisan 2005'te hizmete girdi. Aynı yıl ağustos ayında ilk yarış yapıldı. Toplam 2 bin 200 dönüm arazi üzerine kurulu pist dünyanın 3. büyük pisti. Pistte 16 viraj, en uzunu 928 metre olan sekiz düzlük bulunuyor, araçlar 321 kilometre hıza ulaşabiliyor. Kapalı tribün kapasitesi 75 bin, doğal izleme tribünlerinin kapasitesi de 100 bin kişi. Her yıl dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlenen 16 yarış, 3 milyar dolarlık pazar yaratıyor. 2003'te Avrupa'da yapılan 11 yarışı 2 milyon 100 bin seyirci piste giderek izledi. Seyircilerin yüzde 70'i de yurtdışından geliyor. Yarışları TV'den izleyenlerin sayısı da 1.5 milyar. Tribünleri dolduran seyirciler ortalama 230 dolar harcama yapıyor.

Yanlış plan yapıldı
Otombil sporları yazarı Murat Ağca, İstanbul Park'ın yapımı aşamasında sorunların ortaya çıktığını, şu an yaşanan sıkıntının, işe başlarken yapılan yanlış planlamadan kaynaklandığını söyledi. Ağca, 'Gurur duyacağımız bir tesis yaptık ama onun nasıl işletileceğini hesaplamadık' dedi. Otomobil sporlarını halka sevdirmek ve böyle bir tesisi kara geçirmek için her dönem kullanmak gerektiğini anlatan Murat Ağca şunları söyledi: 'Futbol liginin son haftasına denk gelmesi, Anneler Günü, bilet fiyatları, bunlar gerçekçi nedenler değil. Yerli seyirci sayısı düşüyor. İlk sene meraklılar gitti. İkinci sene diğer meraklılar gitti ama üçüncü sene gidilmedi. Çünkü bu organizasyonu kaldıracak spor kültürümüz yok. Çünkü bizim tutacağımız bir taraf da yok orada, Fenerbahçe Galatasaray gibi. İçinde Türkiye'nin geçmediği bir yarışı Türkler izlemez. Bizim spor kültürümüzde bu yok. Bir de Türkiye standartlarında bu fiyatlara kimse bilet almaz. Bu fiyatlara yabancılar bilet alır ama zaten motor sporlarına yabancı olan Türk izleyicisini buraya çekmek istiyorsak sayısını artırmak istiyorsak bilet fiyatlarını düşürmemiz gerekir. Pistin el değiştirmesiyle ucuz biletin piste girmesine izin verilmedi, bunun da etkisi var. Öyle ki genel anlamda yapılan akredite biletlerin sayısı bile çok düşük seviyede kaldı.'

Türk takımı yoksa ilgi de yok
Reklam ve iletişim uzmanı Ali Saydam, F1 organizasyonunda vaad edilen heyacanın oluşmadığını ifade ediyor. Saydam, organizasyonda bir Türk takımının olmamasını da izleyici sayısının az olmasındaki en büyük neden olarak gösteriyor. Reklam ve tanıtımla bütün yıl kimsenin ilgilenmediğini kaydeden Saydam, motor sporlarının zengin sporu olduğunu söylüyor. Saydam, "Basketbol bile bu ülkede yeni yeni oturmuş durumda. Bu spor zengin sporu sonuçta. Ülke kültürünün gelişmesi gerekiyor. Vaat edilen heyecan oluşmadı. Düşen seyirci sayısını da işin içinde bir Türk takımı olmamasına bağlıyorum. Yerli filmler, yerli şarkılar diziler daha fazla tutuluyor."

Pistimi istiyorum
Motor sporcusu Jason Tahincioğlu, İstanbul Park tesislerinin kullanım alanının kısıtlı olmasına isyan etti. İstanbulpark'ın yıl içinde daha fazla kullanılması gerektiğini ve kiraların daha makul fiyatlara çekilmesi gerektiğini savundu. Tahincioğlu, 'Önceki yıllarda başka motor sporu organizasyonu yapılıyordu. Moto GP gibi uluslararası organizasyonlar vardı. Bunları kaybettik. Şimdi sadece bir organizasyonla yetiniyoruz. Ben bir sporcu olarak, o piste çıkmak istiyorum. Sadece ben değil, tüm motosporcular açısından öyle. Keşke daha düşük fiyatlarla antreman yapabilsek, bunun için imkan sağlansa. Bildiğim kadarıyla bununla ilgili görüşmeler yapılıyor. Eminim ki daha kullanışlı hale gelecek. Daha fazla organizasyonlara ev sahipliği yaparsa İstanbul Park kurtulur diye düşünüyorum' dedi.

Zarardayız ama eskisi kadar değil
İstanbul Park Genel Müdürü Can Güçlü, 'Bu yıl İzleyici sayısı biraz düşmüş olabilir. Bunun da nedeni zamanlamadır' dedi. Mayıs ayında olması daha iyi olur diye organizasyonu Ağustos'tan Mayıs'a çektiklerini söyleyen Can Güçlü, futbol ligini göz önüne almalarına rağmen, Anneler Günü'nün aynı güne denk gelmesiyle düşüşün gerçekleştiğini vurguluyor. Türkiye'nin en pahalı spor organizasyonunu yaptıklarını ve bunun da bilet fiyatlarına yansıdığını anlatan Can Güçlü, eleştirilere şu yanıtı verdi: 'Tesisin oturma kapasitesi 75 bin, açık alanda ise 50 bin kişi. Baktığınız zaman tribünler boş geliyor. Ancak realiteye baktığınız zaman, Fenerbahçe Galatasaray maçında satılan biletten daha fazla satmışız. Gelen araçların üçte biri yabancı plakalıydı. Çok ciddi reklamlar yaptık. İstanbul Belediyesi söylendiği gibi desteği çekmiş değil. Otoyollardaki reklam alanlarının kullanılmasında katkı sağladılar. Valilik ve jandarma İETT ve diğer kurumların ciddi destekleri oluyor. Dünya ortalaması 100 bin ise bana 33 bin kişi gelmiş ama benimkisi biletli seyircidir. Ben biletsizleri hiç saymıyorum. Tesisin kullanılmasıyla ilgili eleştirilere katılmıyorum. Almanya'nın en büyük Otomobil firması Audi ile anlaşma yapmak üzereyiz. Diğer bazı markalarla da görüşmelerimiz sürüyor. Önceki dönemde yıllık 5 trilyon zarar edildiği söyleniyordu. 9 milyon 300 bin YTL'lik satış elde edildi. 7 Milyon 626 KDV'siz hali. 6.8 milyon YTL belediye eğlence vergisi çıkmış hali. Tesisimize, 5.5 milyon dolar para kaldı. Benim kiram 3 milyon dolar. Kalan 2.5 milyon dolarla da bir yılda personel ve masrafları çıkarmaya çalışıyorum. Biz de zarardayız ama önceki yönetimden daha iyi durumdayız.'